TBMM Lideri Mustafa Şentop, Kastamonu Üniversitesi’nin akademik yılının açılış merasimine katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere Kastamonu’ya geldi. Kastamonu Valiliğini ziyaret eden Şentop, Valilik Onur Defterini imzalayarak Vali Avni Çakır ile görüştü. Şentop, daha sonra Kastamonu Belediyesini ziyaret etti. Belediye Lideri Galip Vidinlioğlu, Şentop’a çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ziyaretlerinin akabinde TBMM Lideri Şentop, Kastamonu Üniversitesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen akademik yıl açılış merasimine katıldı.
“Son 20 yılda üniversite sayımızda önemli bir artış oldu”
Törende konuşan Şentop, son 20 yılda üniversite sayısında önemli bir artışın olduğunu söyleyerek, “Siyasette geçirdiğim mühlet, akademide geçirdiğim mühletten daha kısa. Lakin bunu birbirinden büsbütün ayrıştırarak çok farklı görmüyorum. Vakit zaman yapmış olduğum birtakım siyasi konuşmaları arkadaşlarımız bir hoca üzere konuştuğumu söylediklerinde, sevineyim mi üzüleyim mi bilemiyorum. Bu da bir manada tam bir siyasetçi olamadığım manasında da yorumlanabilecek bir kelamdır. Elbet akademide üniversitede misyon yapmanın beşere misyon kazandırdığını biliyorum ve ondan istifade ederek siyasete katkı yapmaya çalışıyorum. Üniversiteler Türkiye’de çok kıymetli bir noktaya geldi. Bilhassa son 20 yılda üniversite sayımızda önemli bir artış oldu. Şu an prestijiyle kamu üniversitesi olarak 131, vakıf üniversitesi olarak da 78 olmak üzere 209 üniversitemiz var. Her vilayetimizde en az bir adet üniversite bulunuyor. Bu üniversitelerin açıldığı vakitte da tartışmalar olmuştu. ‘Akademisyen yok’, ‘üniversiteleri açmak gerçek mudur’ diye tartışmalar olmuştu. Bu uzun uzun akademik olarak tartışılabilecek bir mevzu. ‘Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan’ konusu üzere. ‘Önce akademisyen yetiştirelim, sonra üniversite açalım’ ya da ‘önce üniversite açalım, sonra akademisyen yetiştirelim’ tartışması sürecek bir tartışma” dedi.
“Eskiden akademisyenlerin tek başına kullanabileceği oda imkanı yoktu”
Eskiye oranla üniversitelerde imkan noktasında önemli iyileştirmelerin olduğunu vurgulayan Şentop, “Kastamonu Üniversitesi 2006’da açıldı. Birçok üniversitemiz de o tarihte açıldı. Bugün geldiğimiz noktada. Üniversiteyle ilgili adımların atılmasına bir yerden başlanılması gerekiyor. O açıdan baktığımızda Belediye Liderimiz da tabir etti, bizim öğrencilik yıllarımız da aşağı üst birebir yıllara tekabül ediyor. Üniversitelerimizde o devrin imkanları fiziki imkanlardan başlamak üzere akademik çalışma imkanlarıyla bir arada ne kadar yetersiz olduğunu biliyorsunuz. Ben Marmara Üniversitesi’nde 18 yıl vazife yaptım. Süper bir binaydı, lakin akademisyenlere tahsis edilecek odalar sonluydu. Bir akademisyenin tek başına kullanabileceği oda imkanı yoktu. Odalar öbür yer olarak tasarlanmış işlevle yerlerinin değiştirilmesi suretiyle yapılmış odalardı. Onun dışında akademik çalışmalara takviye bakımından da sahiden çok az dayanakların olduğu devirlerdi. Artık ise birçok imkan, bilhassa fiziki manada üniversitelerimizde imkanlar mevcut. Tabi fiziki yerler, akademik dayanaklar, akademisyen sayısının artması, öğrenci sayısının artması hoş bir şey. Bu devlet tarafından yapılan kısmı. Bir hizmet olarak öğrencilere, vatandaşlarına bu imkanları sunuyor. Bunun içini doldurmak icap ediyor” diye konuştu.
“Batıda üretilen bilgiyi genişletip yine üreterek öğrencilere aktaracak imkan ve deneyime sahibiz”
Batıda üretilen bilginin tüketicisi olunmaması tersine daha da geliştirilmesi gerektiğini savunan Şentop, “Batıda üretilen bilgiyi geliştirerek, bunları çoğaltarak, tekrar üreterek, öğrencilerimize de aktarabilecek bir imkana ve deneyime sahibiz. Bu biraz zihniyet sıkıntısı, biraz özgüvenle ilgili sorun. Hepimiz bugünkü dünyanın, bugünkü koşulları güya tarihin bütün periyotlarında daima bu türlü olduğunu telaki ediyoruz. Çok büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Onun için yalnızca Batıda üretilen bilginin tüketicisi değil de yeni şeyler üretebilen, yeni teknolojiler ortaya koyabilen bir güce, bir anlayışa, bir özgüvene sahip olmalıyız. Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında faaliyet gösteren birçok akademisyen arkadaşımızın bilime yapmış olduğu katkılar hepimizin göğsünü kabartıyor” formunda konuştu.
“İstikrarsız ülkelerin, yönetilmez hale gelmiş ülkelerin olduğu bir coğrafyadayız”
Dünyanın çok büyük bir değişik içerisinde olduğunu belirten Şentop, “Pandemi ile birlikte değişimin hızlandığını görüyoruz. Bu yalnızca nicelik ve nitelik değil, bir mahiyet değişikliği ile karşı karşıyayız. En son yakın coğrafyamızda Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla ortaya çıkan bir savaş var. Bu savaşın yalnızca bölgemizi değil, dünya barışını etkileyecek bir mahiyeti var. Bu türlü bir durumda yeni bir dünya sistemi kurulması istikametinde çalışmalar, değerlendirmeler var. Türkiye olarak çok değerli bir coğrafyada bulunuyoruz. Ülkenin jeo stratejisi çok kıymetli. Bunun bize kazandırdığı kimi avantajlarda var, dezavantajlarda var. İstikrarsız ülkelerin, yönetilmez hale gelmiş ülkelerin olduğu bir coğrafyadayız” sözlerini kullandı.
“Birleşmiş Milletler artık fonksiyonunu kaybetti”
Dünyada yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan TBMM Lideri Şentop, “Onun için gayret ediyoruz. Cumhurbaşkanımız bundan 10 sene kadar evvel BM Genel Şurasında ‘Dünya beşten büyüktür’ demişti. Güzelimize gitmişti lakin bunun yalnızca hayal olduğunu düşünüyordu birçok insan. Ancak ondan yıllar sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Birleşmiş Milletlerin tekrar yapılanmasına yönelik bir çalışma başlatmıştı. Birleşmiş Milletler İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya barışını sağlamak maksatlı kurulmuş bir yapı lakin bunu sağlayamıyor. Bunun en somut örneği Rusya-Ukrayna savaşı. Bir taraftan neyi gösteriyor; Birleşmiş Milletler esasen İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin kurduğu bir sistem. Birleşmiş Milletler fonksiyonsuz hale geldi. İşe yaramaz hale geldiğini, işlev icra etmediğini görüyoruz. Yeni bir dünyanın kurulması etabında Türkiye’nin büyük ve güçlü Türkiye olarak ortaya çıkması ve kararlarının tesirli bir ülke olarak bölgesinde ve dünyada faaliyet göstermesi çok kıymetli. Burada ben öğrencilerimizin Türkiye’nin gücüne ve geleceğine inanmaları gerektiğini tabir etmek isterim. Yurt dışına çıkıp hem Türkiye’yi sevenler hem de Türkiye’nin hasımları ile görüştüğünüzde, Türkiye’nin konutumuzdan odamızdan gördüğümüz Türkiye’den çok farklı olduğunu çok değerli ve değerli olduğunu görüp fark ediyorsunuz. En son Makedonya’da soydaşlarımız ve yurttaşlarımız ile görüştük. Hepsinin söylediği şey bizim tek gereksinimimiz Türkiye’nin büyük ve güçlü olması yönünde” dedi.
“81 vilayetten öğrenci çekebilen bir üniversiteyiz”
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise merasimde yaptığı konuşmada, “Üniversitemiz 15 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 13 meslek yüksekokulu, 24 uygulama ve araştırma merkezi, 17 koordinatörlük, TÜRKAK tarafından akredite edilmiş Merkezi Araştırma Laboratuvarı, Teknoloji Transfer Ofisi ve Kastamonu TEKNOKENT’i bünyesinde barındırmaktadır. Önlisans ve lisans program sayımız 264, lisansüstü program sayımız 97, toplam öğrenci sayımız ise bu gün prestijiyle 28 bin 656’dır. Üniversitemizden bugüne kadar mezun olan öğrenci sayımız ise 55 bin 901’dir. YÖK’ün geçtiğimiz aylarda yayımlanan öğrenci hareketliliği raporuna nazaran, 81 vilayetten öğrenci çekebilen bir üniversiteyiz. Geçtiğimiz yıl üniversitemize yerleşen öğrencilerin, yüz 78’i yani dörtte üçünden fazlası Kastamonu dışından vilayetimize gelen öğrencilerden oluşmaktadır. Tekrar Türkiye’deki üniversiteler ortasında milletlerarası öğrenci oranı açısından önde gelen üniversiteler ortasındayız. Bugün prestijiyle 51 farklı ülkeden 2 bin 266 milletlerarası öğrenciye mesken sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. 956 akademik ve 732 idari çalışanımızla sunduğumuz yükseköğretim hizmetini daha da ileri götürme konusunda kararlıyız. Bölge potansiyeli açısından YÖK tarafından üniversitemize yüklenmiş bir sorumluluğumuz bulunmaktadır” dedi.
“Dünyanın dört bir tarafından Kastamonu’ya gelen öğrenciler mevcut”
Öğrencilik yıllarının gözünün önüne geldiğini anlatan Kastamonu Belediye Lideri Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu da, “Kastamonu’nun bir özelliği var ki hem Türk Cumhuriyetlerinden hem bilhassa Afrika’dan çok sayıda öğrencimiz var. Sayıca tahminen de Türkiye’deki birinci 3 üniversitenin içerisindedir. Sayısı yanlış bilmiyorsam 5 binin üzerinde öğrencimiz var bilhassa dışarıdan gelen. Bunun içerisinde Doğu Türkistan’dan geleninden tutunda Azerbaycan’a, öteki bütün ülkelere kadar çabucak hemen her taraftan gelen öğrencilerimiz var. Biz de onlara ziyadesiyle konut sahipliği yapmak istiyoruz. Tabi Kastamonu bilhassa buranın çok farklı bir özelliği var. Kastamonu hem maneviyatın başşehri diyoruz hem huzurun başşehri diyoruz hem evliyalar kenti diyoruz hem ulusal gayretin olmazsa olmaz kenti diyoruz ve tabi bunlara ek tıpkı vakitte öğrenciler içinde en yaşanabilir kentlerden bir tanesi diyoruz. Bu manada belediye olarak bize de ne düşerse yapmaya hazırız” diye konuştu.
“Üniversitemiz, vilayetimizin ekonomik ve toplumsal kalkınmasında kıymetli bir misyonu yerine getiriyor”
Yeni eğitim- öğretim yılının güzel olmasını dileyen Vali Avni Çakır da, “İlimizde turizm, tarım, ormancılık, sıhhat, sanayi kesimlerinde üretim kapasitesinin artırılması ve hizmet sunumun yükseltilmesinde üniversitemiz kritik bir rol ifa etmektedir. Ormancılık ve Tabiat Turizmi ihtisas üniversitesi seçilen Kastamonu Üniversitesi, tabiat mükemmeli olan kentimizin turizm potansiyelinin artırılmasında ve ormancılık potansiyelinin ekonomik gerçeğe dönüştürülmesinde kıymetli misyonlar üstlenmektedir” sözlerini kullandı.
Konuşmaların akabinde Rektör Topal, TBMM Lideri Şentop’a tablo armağan etti. Şentop, akabinde öğrencilerle bir ortaya gelerek sohbet etti.