CHP Küme Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan, ‘İşsizlik Sigortası Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ bugün TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan teklifte, hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma müddeti koşullarına bakılmaksızın vefat aylığı bağlanması, işten çıkarma yasağına muhalif davrananlara idari para cezası uygulanması, en düşük kısa çalışma ödeneği ile işyeri kapanan yahut işsiz kalan sigortalılara verilecek nakdi fiyat takviyesinin minimum fiyat seviyesinde olması, sarsıntı bölgesindeki sigortalı, emekli ve hak sahiplerinden tedavi ve ilaç iştirak hissesi ile protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için iştirak hissesi alınmaması, sarsıntı bölgesindeki sigortalıların sarsıntı öncesi sigorta borçlarının 3 yıl ertelenmesi öngörülüyor.
Teklifin münasebetinde şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ülkemiz 6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş merkezli zelzeleler ile sarsılmış, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Kilis ve Elazığ vilayetleri ile Sivas’ın Gürün ilçesi doğal afetten etkilenmiş, 10 ili içeren harikulâde hal ile Elazığ ve Sivas’ın Gürün ilçesinde zorlayıcı sebep hali ilan edilmiştir. Resmi sayılara nazaran 43 bin 556 yurttaşımızın hayatını yitirdiği zelzele felaketinde, 12 bin 141 bina yıkılmış, 448 bin 18 vatandaşımız bu bölgeden tahliye edilmiştir.
‘Acı bilanço koordinasyonsuzluk nedeniyle arttı’
Depremin birinci 72 saati müdahale için çok kritik olmasına rağmen, organizasyonsuzluk ve koordinasyonsuzluk nedeniyle arama kurtarma timleri bölgeye ulaşamamış, yardımlar bölgeye ulaşmasına rağmen dağıtılamamıştır. Bu koordinasyonsuzluk hali nedeniyle birinci 72 saat içinde kurtarılabilecek çok sayıda yurttaşımız kurtarılamamış, zelzelenin acı bilançosu katlanmıştır. Afetin yaşandığı bölgede tedbir alınması ve devletin şefkatli elini bir an evvel göstermesi gerekmektedir. Çalışma ömrüne yönelik alınması gereken tedbirler bulunmaktadır. Hal böyleyken 22 Şubat Çarşamba günkü Resmi Gazete’de yayımlanan 125 sayılı OHAL Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kâfi değildir. 17 Ağustos 1999 Gölcük zelzelesinden sonra 57. Cumhuriyet Hükümetinin aldığı tedbirlerin gerisinde kalmıştır.
‘Yetersiz ve eksik düzenlemelerle yaraların sarılması mümkün değil’
AKP iktidarı her alanda olduğu üzere kapsamlı ve kalıcı tahliller getirmek yerine sarsıntıda ağır kayıplar yaşayan yurttaşlarımız için günü kurtarmaya dönük ve istismara açık düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir. Yetersiz ve eksik düzenlemelerle yaraların sarılması mümkün değildir. Zelzele sonrasında devleti yanında görememekten yakınan vatandaşlarımıza, toplumsal devlet unsuru doğrultusunda kapsamlı bir toplumsal teminat getirilmesi yerinde olacaktır. Zelzeleden etkilenen bölgedeki yurttaşlarımıza verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için iştirak hissesi alınmaması, hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma mühleti şartları aranmaksızın mevt aylığı bağlanması gerekmektedir.
‘Emekçiler korunmalı’
Bu kanun teklifiyle kısmen duran yahut bir mühlet çalışamayacak durumdaki işyerlerinde kısa çalışma ödeneği uygulamasına geçilmesine ve bu işyerlerinde çalışan tüm sigortalıların kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için aranan ön şartların bu bölgede kaldırılması ile en düşük kısa çalışma ödeneğinin aylık taban fiyat seviyesinde ödenmesine yönelik düzenleme yapılması ve sarsıntılar nedeniyle işyeri kapanan yahut işsiz kalan tüm sigortalılara şartsız taban fiyat seviyesinde nakdi fiyat takviyesi verilmesi öngörülmektedir.
Ayrıca, istihdamın korunması ve personellerin çalışma haklarının korunabilmesi maksadıyla haklı nedenli fesih hali haricinde çalışanların işten çıkarılmasının önlenmesi amaçlanmakta, sigortalılar ile emekliler ve hak sahiplerinin bir yıl mühletle ayakta ve yatarak tedavideki alınan iştirak hisseleri ile ayakta tedavideki ilaçlardan alınan iştirak hisselerinden muaf tutulması amaçlanmıştır. Sarsıntılar sonucunda yaralanan yahut engelli hâle gelenlere yönelik olarak bütün kamu hastaneleri ile özel hastanelerdeki tedavi süreçlerine ait gerek ayakta gerekse yatarak tedavilerde ayrıyeten bir ek fiyat alınmamasına ait düzenlenme yapılmaktadır. Yaşanan sarsıntının akabinde çalışma ömrüne ait gerekli tedbirlerin alınabilmesi ve işçilerin korunabilmesi gayesiyle bu kanun teklifi hazırlanmıştır.”