Yaklaşık 2 yıldır koronavirüs salgını ve önlemleri nedeniyle tüm dünyada neredeyse hiç görülmeyen influenza (grip), rinovirüs, adenovirüs, parainfluenza gibi solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüsler, bu yıl eskisinden daha hızlı ve mevsiminden de önce görülmeye başlandı.
Güney yarım kürede özellikle Avusturalya, grip sezonuna çok şiddetli bir giriş yaparken geçtiğimiz hafta İngiltere’de ülke vatandaşları bu kış beklenen virüs fırtınasına karşı uyarıldı.
Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), İngiliz vatandaşlarını kendilerini bekleyen ‘zor kış’ konusunda uyarırken, hem korona hem de gribin bu kış ölümcül tehdit olduğuna dair güçlü belirtiler olduğunu belirtti.
Avustralya’da patlama
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, her yıl önce Güney yarım küreyi etkileyen grip (influenza) salgınının, bu yıl Avustralya’da patlama şeklinde yaşandığına dikkat çekti.
Yavuz, grip aşısı çıkmış olanların beklemeden aşılarını yaptırması gerektiğini belirtti.
“Virüslerin yeniden ortaya çıkacağını bekliyorduk”
DHA’ya konuşan Yavuz, “Koronavirüs başladığından beri aldığımız birçok önlem vardı. Aşının yanında en başından itibaren aldığımız kişisel önlemlerimiz, diğer solunum yoluyla bulaşan virüsleri de oldukça azaltmıştı. Geçen yıldan itibaren bu önlemler azaltıldı ve bu yıl da tamamen kaldırıldığı için aslında bu virüslerin yeniden ortaya çıkacağını bekliyorduk. Geçen yıl kısmen önlemler devam ettiği için bir ‘patlama’ şeklinde olmadı ama bu yıl ölmemler tamamen kaldırıldığı için biraz daha şiddetli yaşayacağımızı ön görüyoruz.” dedi.
“Hızlı bir giriş olabilir”
“Bilim çevirileri de böyle düşünüyor” diyen Yavuz, şöyle devam etti:
“Grip açısından bakarsak, Güney yarım kürede özellikle Avustralya’da, hızlı başladı grip. Onlar sezonun sonuna gelmiş durumdalar şu anda. Bir süre hızlı gittikten sonra, tekrar önceki yılların altında bir seviyede bitti grip sezonu. Ama aynı şey burada da olursa, hızlı bir giriş olabilir gerçekten garip açısından. Çünkü şu an kişisel koruyucu önlemler, maske, kalabalıkların azaltılması vesaire bunlar tamamen kalktı.”
Henüz artmadı ama dikkat…
Acillerde koronavirüs başvurularında da ufak kıpırdanmalar yaşandığını ama eskiye göre ciddi bir artışın henüz olmadığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, “Önümüzdeki süreçte grip, nezle etkeni diğer virüsler, ki onlar da rinovirüs, parainfluenza, insan metapnömovirüsü, adenovirüsler ile ilgili artış bekleniyor. RSV mesela geçen yıl erken bir pik yapmıştı. Ama influenza en çok korku yaratanlardan biri. Biz grip sürveyans (takip) sistemine dahil olan bir ülkeydik dünyada. Ama koronavirüs döneminde aksadı sürveyans.
“Koronavirüs gibi ağır tablolara neden olabiliyor”
Şimdi o sistemin tekrar çalışır hale geçmesi gerekiyor ki grip sürveyansı yapılırken, aynı zamanda diğer sözünü ettiğimiz virüs etkenlerini de gözlemleyebiliyorduk. Nezle yapan virüsler de bazen bağışıklığı baskılanmışlarda ya da yaşlılarda, hatta bazen çocuklarda koronavirüs gibi ağır tablolara neden olabiliyor. O yüzden bunların da takip edilmesi gerekiyor. Bizim şu an aslında ülke olarak yapmamız gereken en acil şey, bu sürveyansı güçlendirerek devam ettirmek. Çünkü biz bu bilgilerle hareket edebiliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Sürekli değişiklik gösteriyor”
Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın grip aşısı tanımlananlara aşı çağrısı yapmasını da hatırlatan Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarda bulundu:
“İnfluenzada her sezon aşı olmak gerekiyor. O da bir RNA virüsü olduğu için sürekli değişiklik gösteriyor. O yüzden mevsimi de geldi, özellikle risk gruplarına tanımlanmış durumda ve grip aşısı çıkmış olanların hiç beklemeden aşılarını olmaları gerekiyor. Grip aşısı da aynen koronavirüs aşısında olduğu gibi, hastalansa bile kişiyi ölümden ya da hastaneye yatış gerektiren ağır tablolardan koruyor.
El hijyeni önemli…
Bu kesin olarak gösterilmiş durumda. Diğer virüsler içinse mesela rinovirüs, nezle etkenlerin üçte birinden fazlasına sebep oluyor; elimizde herhangi bir aşı ya da ilaç yok maalesef. Ama bu virüsler için de şöyle bir güzellik var, özellikle el hijyenine dikkat edersek, yani ellerimizi sık sık yıkarsak ve yakın temaslardan kaçınırsak ya da kapalı ortamlarda maske takarsak; bunu da azaltma şansımız var.”
“Hasta olanlar işe ya da okula gitmesin”
Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu hastalıklar iş gücü kaybına ya da hastanede iş yükü oluşturmada bizim koronavirüsten önceki dönemlerde en çok uğraştığımız konuların başında yer alıyordu. Aslında toplum sağlığı açısından baktığımızda çok da hafife alınacak hastalıklar değil.
Bu nedenle hasta olan kişilerin kesinlikle işe ya da okula gitmemesi gerekiyor. Bu kış bu çok önemli olacak. Çünkü zaten sürveyans yapılmıyor, kıoronavirüs için de yok. O nedenle bunların ne kadar yaygın olduğu anlaşılmayabilir bu yıl. Hasta olanların evde kalması, birçok kişinin hastalanmasını da engeller.
“Yeni pik Ekim-Kasım gibi bekleniyor dünyada”
Belki de iş yerleri bunu teşvik etmeli, çünkü hasta kişilerin işe gitmesi, daha sonra daha fazla iş aksamasına neden olacaktır. Koronavirüste de sayıların arttığına dair veriler geliyor dünyadan. Benim kaygım, önümüzdeki süreçle ilgili, özellikle önümüzdeki 1 ay içinde koronavirüsle ilgili.
Yeni pik Ekim-Kasım gibi bekleniyor dünyada. O yüzden 65 yaş üstündekiler, özellikle son aşılarının üzerinden 6 ay geçmiş olan kişiler, hatırlatma dozunu mutlaka yaptırmalı. Kalabalıklarda, kapalı alanlarda da maske takmalarını kesinlikle tavsiye ediyorum. Çünkü koronavirüs hala solunum yolu hastalıklarında ölüme yol açan birinci patojen.”