Milli Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır, partisinin 1. Olağan Kongresi’nde, “130 yıldır Türkiye’de liyakat kurumu yok. Mülakat koymuşlar, evvel bir yazılı yapıyorlar, 98 puan alıyor hakim, savcı olmak için, mülakata gidiyor eleniyor. Niçin? Dayısı yok. Dayısı olan işi götürüyor. Mülakat, sadakat yerine liyakati getireceğiz” dedi.
Gazete Duvar’da yer alan habere nazaran; Ulusal Yol Partisi’nin 1’nci Olağan Kongresi Ankara’daki Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı. Salonda, 2009 yılında bindiği helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun posterleri yer aldı. Salonda ayrıyeten liyakat, adalet, üretim iktisat içerikli taleplere yer verilen aldığı pankartlar dikkat çekti.
“130 yıldır Türkiye’de liyakat kurumu yok”
Kurultay’da konuşan Çayır, “‘Kimsiniz’ diyecekler, ‘Bu kadar parti var, neden bir tane daha kurdunuz, gerinizde kim var’ diye soracaklar size. Deyin ki onlara, ‘Biz, Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşlarıyız. Ardımızda Allah var, millet var, mazlumlar var” sözlerini kullandı ve şöyle devam etti: “Biz, bir parti kurmadık. Elbette bu ülkenin idaresini istiyoruz. Koca koca partiler, yıllardı siyaset sahnesinde olan partiler ülkenin idaresini istemiyorlar. Ne diyorlar ‘Bizim adayımız falanca’… Koskoca MHP aday çıkarıyor mu, oy istiyor mu oy? Kendi ismine, kendi önderiyle milletin önüne çıkıp oy istiyor mu? Dönmüşler, ‘Tayyip Bey’i tanıyınız, tanıtınız, Tayip Bey’i bilmem ne yapınız’ diyor. Sen kendin? Yok. Ulusal Yol ne diyor, ‘Muhsin Yazıcıoğlu’nu tanıyız, anlayınız’. Biz, milletten gelecek ismine idare istiyoruz. Biz, bu ülkeyi yolsuzluktan kurtarmak; adaletsizlikten, keyfilikten kurtarmak istiyoruz. Onun için bu ülkenin idaresine adayız” sözlerini kullandı.
“Yıllar yılı Türkiye, borçlanarak hayatına devam ediyor”
“Yıllar yılı Türkiye, borçlanarak hayatına devam ediyor. Vatandaşların yüzde 50’si borçlu. Bunun 5 milyonu da hacizle, mahkemelerle muhatap oluyor. Hani 20 bin dolar olacaktı ulusal gelir, 10 büyük iktisadın içine girecektik? Alım gücü; vatandaşın meskeni yanıyor, mutfağı yanıyor, kendileri bir elleri yağda, bir elleri balda. Kendi varlıklı sınıfını oluşturdular. Adam, ‘Ben Çankaya’da oturmam’ dedi, ‘Subayevleri’nde halkın ortasında oturacağım’ dedi, sonra milletin parasıyla kendi sarayını oluşturdu. Bu türlü geldi, bu türlü gitmeyecek.
Milli Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır, partisinin 1. Olağan Kongresi’nde, “130 yıldır Türkiye’de liyakat kurumu yok, dayısı olan işi götürüyor” dedi.
“Biz, bu çarpık, insanı dışlayan, horlayan sistemi değiştireceğiz”
8 ayda bu noktaya geldik. Herkes kendi imkanıyla buraya geldi, meşale yaktı. Bu meşale, milletin umudu ve geleceğidir. Nitekim bir şey başardık. Biz, bu çarpık, insanı dışlayan, horlayan sistemi değiştireceğiz. Siyaset niye yapılır? Para, pul, makam, güç devşirmek için mi? Millete hizmet için yapılır. İnsanımızı onurlu, onurlu yaşatmak için yapacağız, kendimizi güçlü etmek için değil. Bunun içinde sistem değişikliği gerekli. Bu tertibi, bu iktidarı değiştirecek Ulusal Yol var, Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları var, bu ülkenin meczupları var. Biz, bu ülkenin, vatanın delisiyiz. Üzülme, umutsuz olma Türkiye’m, biz varız; Muhsin Başkan’ın arkadaşları var.
“Liyakat, adalet, üretim yoksa siz bağımsız değilsiniz”
Bir genel seçime gidiyoruz. 45 vilayette kongreleri bitirdik. 63 vilayette kuruluşu yaptık. Kim vardı yanımızda? Siz vardınız, hepinize teşekkür ediyoruz. Mayısta yapılacak bir erken seçime dahi Ulusal Yol Partisi kendi ismiyle ve amblemiyle katılacaktır. Ezber bozacağız. İktidar ne diyor? ‘Kalkındıracağım sizi, adaleti sağlayacağım’ diyor. 1949’de Menderes tıpkı şeyi söylemiş, 1961’de Demirel aynı… Bu Sayın Cumhurbaşkanı, 2002’de söylüyor. Niçin değiştiremedik? Bu köhne sistem yüzünden. Siyaset kendi varlıklı sınıfını oluşturduğundan ötürü, üretmek yerine borçla devam ettiğinden dolayı… Bu sistemi değiştireceğiz. Liyakat, adalet, üretim yoksa siz bağımsız değilsiniz.
“Şimdi sıra milliyetçilerde, ülkücülerde”
Ülkücüler, milliyetçiler, ‘Millet sizin hizmetinizi istiyor, ölmeniz gerekiyor, ölün; mahpusta yatmanız gerekiyor, gelin yatın, haydi vatan elden gidiyor, koşun’ dediler, koştuk. ‘Ölün’ dediler, öldük. ‘Yatın’ dediler, yattık. Artık sıra milliyetçilerde, ülkücülerde. Ülkücü cumhurbaşkanı adayı olarak milletin huzuruna çıkacağız Allah’ın müsaadesiyle. Kimseyi işaret etmeyeceğiz. Kendimiz milletle buluşacağız ve Allah’ın müsaadesiyle bu gidişi değiştireceğiz. Bir şeyi değiştireceğiz, her şeyi değiştireceğiz.”