ANTALYA – Korkuteli ilçesine bağlı Dereköy’ün Başpınar Yaylası için verilen kömür çıkarma müsaadesi mahkeme tarafından iptal edildi. Antalya Toprak Müdafaa Kurulu’nun kararıyla bölgede yaklaşık 40 hektarlık alan, tarım vasfından çıkarılmıştı. Birinci sınıf tarım toprağı olan Dereköy Yaylası’na Turkuaz Linyit Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından kömür ocağı kurulmasının önünü açan bu vasıf değişikliği kararına karşı bölgede yaşayan 130 çiftçi tarafından açılan davada, iptal kararı çıktı. Antalya 3. Yönetim Mahkemesi iptal kararının münasebetinde, verimli tarım yerinin tarım dışı maksatla kullanımına müsaade verilemeyeceğini belirtti.
DEREKÖY’DE BİR ZAFER DAHA
Dereköy halkı ismine açtıkları bir etraf davasının daha zaferle sonuçlandığına vurgu yapan Etraf ve Ekoloji Hareketi (ÇEHAV) avukatlarından Tuncay Koç, “Bunca berbat haberin ortasında bir güzel haberimiz var. Dereköy’de kömür ocağı kurulmasına mahkeme geçit vermedi. Pandemi devrinde iki yıl evvel Dereköy’deki Başpınar Yaylası’na kömür madeni çıkarma müsaadesi verilmişti. Hususla ilgili iki dava açmıştık. Geçen yıl ‘ÇED gerekli değildir’ kararını iptal ettirmiştik. Fakat bu iptal kararı, yine keşif yapılmak üzere aleyhimize bozulmuştu. O dava hala devam ediyor. Açtığımız ikinci dava ise Tarım Toprak Kurulu’nun birinci sınıf tarım toprağını tarım vasfından çıkarmasına karşı açılan dava idi. Mahkemenin iptal kararı geçen hafta elimize geçti. Arazinin tarım dışı kullanımına müsaade veren idari süreç, mahkeme tarafından iptal edildi.”
Dereköy’e maden ocağı kurulmasına karşı yıllardır çaba eden bölge halkı, bugüne kadar çok sayıda hareket yaptı.
‘DOĞA KANUNLARI BİZE HATIRLATTI’
Türkiye’nin 11 vilayetinde ve Sivas’ın Gürün ilçesinde büyük yıkımla sonuçlanan zelzelelerin yaşandığı bir devirde bu türlü bir kararın alınmış olmasının değerine değinen Tuncay Koç, doğayı önceleyen, doğal dengeyi bozan teşebbüsleri önleyen bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Koç, şöyle konuştu: “Doğayla uyumlu bir ömür usulünü hayata geçirmemiz gerektiğinin tabiat kanunları tarafından bize hatırlatıldığı acılı ve güç vakitlerde, bu küçük fakat Korkuteli halkı açısından değerli kararı, kamuoyuna duyuruyoruz. Toprak Muhafaza Kurulu’nda dava konusu alanın tarım vasfından çıkarılması kararına ‘evet’ diyen bürokratları da kendi vicdanlarıyla şimdilik baş başa bırakıyoruz.”
Avukat Tuncay Koç (solda) Dereköylüler ile.
MAHKEME ‘BU ARAZİ HALKIN’ DEDİ
Antalya’nın değerli bir bitkisel üretim merkezi olan Dereköy’ün birebir vakitte küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve arıcılık da yapılan bir bölge olması, karar münasebetleri ortasında yer aldı. Bölgenin devlet eliyle sulanan tarım topraklarından biri olduğuna değinilen mahkeme kararında şu sözler yer aldı: “Üzerinde açık tarla zerzevat, meyve, hububat ve yem bitkisi yetiştiriciliği yapılan alanın bir kısmı sulu tarla, bir kısmı kapama meyve bahçesi vasıflıdır. Tarla vasıflı alanlar ‘mutlak tarım arazisi’, meyve bahçesi vasıflı alanlar ise ‘dikili tarım arazisi’ vasfındadır. Her iki küme da birinci sınıf tarım toprağıdır. Bu nedenle bahse husus alanın, belli kişi yahut zümrelerin değil mahalle halkını oluşturan çiftçilerin kullanımına uygun olduğunun anlaşılmıştır.”
‘MUTLAK TARIM ARAZİSİ’ VURGUSU
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen sulama projesi ile alanın tamamının sulandığının belirtildiği mahkeme kararında, “Bu alanın tarım dışı kullanıma açılması halinde, açılacak kömür ocağı işletmesinin kırma, eleme ve paketleme tesisi, mevcut sulama tesisinin tüm şebekesini ortadan kaldıracak. Geriye yalnızca ana isale çizgisi ve depolama havuzu kalacak. Etüt raporunda net bir formda ziraî açıdan kıymet arz eden bir saha olduğu açıklanan alanın, tarım dışı emelle kullanımına müsaade verilmesi hakikat değildir. Alternatifinin olmadığı belirtilen bu mutlak tarım toprağının, ziraî dışı hedefle kullanılması yanlıştır. Bu münasebetlerle iptal kararı vermiştir” denildi.